Oyun 1991-1995 yılları arasında, Yugoslavya’nın dağılma sürecinde yaşanan insanlık dramında iki kadının öyküsünü bize yaşatıyor. Biri savaş alanı haline gelmiş, karşı etnik grubun askerleri tarafından tecavüze uğramış, rehabilitasyon merkezinde tedavi gören Bosna’lı bir kadın, diğeri Bosna’ya toplu mezar kazmak için gelmiş Amerika’lı bir psikolog. Oyunun başındaki iletişimsizlikleri oyun süresince birbirlerinin travmalarını anlamaya, birbirleriyle yüzleşmeye ve dostluğa, umuda dönüşür.
Daha önce de seçtiğimiz oyunlarla içinde yaşadığımız toplumun, dünyanın durumunu fokuslayarak, tartışma ve düşünme platformu yaratmayı hedefleyen bizler bu sefer de kadın olmanın dayanılmaz ağırlığını masaya yatırıyoruz.
Daha önce de seçtiğimiz oyunlarla içinde yaşadığımız toplumun, dünyanın durumunu fokuslayarak, tartışma ve düşünme platformu yaratmayı hedefleyen bizler bu sefer de kadın olmanın dayanılmaz ağırlığını masaya yatırıyoruz.
Farklı kültürlerin barış içinde yaşadığı Yugoslavya'nın sömürü düzeninin kontrolüne geçerken yaşadığı dönüşüm, insanların bu dönüşüm içinde karşıt fikirleri barındıran bireyler olarak ortaya çıkışı, birbirlerini öldürebilecek şekilde kinle doldurulmaları ve yeni dünya düzeninin bu durumun ortaya çıkışındaki tetikleyiciliği eleştirel bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor.